Görünenin Arkasındaki Sen
Orwell’in bir sözüne denk geldim.’Her şey göründüğü gibi olsa elinize aldığınız deniz suyu mavi olurdu’.Hayatta her şeyin göründüğü gibi olmadığını yaşadıkça anlıyorsunuz.Görünenin altındakini hayal edebilmek, görünenden fazlasını hissedebilmek tecrübe,farkındalık, içgörü ve vizyon gerektiriyor.Ne yaşadınız, ne okudunuz, nerelere gittiniz, ne yediniz içtiniz, hangi kültürleri tecrübe ettiniz,ne kadar farklı insanla iletişime girdiniz, ne tür problemlerle karşılaştınız,nasıl çözdünüz? Nasıl yetiştirildiniz, ailenizin size kattıkları yada sizden aldıkları sizi nasıl biri yaptı?Göründüğünüz gibi misiniz , yoksa derinliklerinizde gizlediğiniz siz ,görünmemeyi tercih edecek biri mi?Hayata ve insanlara bakış açınız nasıl? Hayatta ilk keşif kendimiziz.Kim olduğumuzu bilmek kendimizi keşfetmek gerekli önce.Başkalarına önyargıları bırakıp ,kendi güçlü ve zayıf yanlarımıza odaklanmalıyız ilk basamakta.Sonra bakalım kim ne kadar etrafımızda, kim eksik ,kim fazla. Hayat herkes için aynı mı, kendimize batırdığımız çuvaldız ne kadar can yaktı , başkasına iğneyi sokabilecek vicdanda mıyız bu acının üstüne.Bazen hiçbir şey yada hiç kimse, ve çok olay göründüğü gibi değildir.Baktığınız yere göre anlamlandırdığınız şeyler , beyninizdeki sizin tecrübelerinizin oluşturduğu algılama biçiminizdir.Genel geçer hayat doğrularının olduğunu kim söylemiş?Denizi mavi, ağacı yeşil çizmek bile öğretilmiş.Mor salkım çizelim biraz da , deniz yeşil olsun.Sadece gözün salt gördüğüne değil, hislerimize ,farklı bakış açımıza güvenelim biraz da , farklı düşünüp, görünmeyeni görüp fark yaratalım.Belki çoğu kişiye ilham olur, deniz suyunu istedikleri renge boyalarından hepimiz keyif alırız.
Burçin Kızak