Yüzleşemediklerinden Kaçanlar

İnsan ne kadar karmaşık bir varlık, beyin ne kadar muazzam bir organ.

Yaşadıklarımız, yaşayamadıklarımız, tecrübe ettiklerimizle kendimize ait çıkarım ve tanımlamalarımız var. İki kişi arasında geçen bir diyaloğun bile, o iki kişideki algısı farklı; 3. Kişinin bu diyaloğu dinlemesinden çıkardığı anlam tamamen ayrı.

Ne deneyimlemişsek, bazen bir bakışla bazen bir sözle, bazen bir dokunuşla tetiklenen duygu ve reaksiyonumuz farklı.

‘Başkasının gitmek zorunda kaldığı yolda O’nun ayakkabılarıyla yürümek ‘, denir bazen anlamak için, ‘empati iletişimi güçlendirir ‘, deriz. Yine de anladığımız; kendi yolumuzdaki engebeler veya düzlükler kadardır.

Geliştirdiğimiz yöntemler, kendi savunma mekanizmamızı oluşturur, başkasında çok da işlemez. Tıpkı başkasının tepkilerini kendi nöron trafiğimizde yaftaladığımız gibi, iletişimi de bu zincirleme kazaya kurban veririz.

Karşımızdakinin davranışlarını kendi skalamızda konumlandırır, ‘ben’ diliyle bize aktarılanları bile , kendimizde kusur gördüklerimizin yüzümüze vurulması olarak görür; bununla baş etmekte zorlanırız.

Karşımızdakine, her olaydan bağımsız, verdiğimiz değer çok yüksekse, kendimizi hırpalamak pahasına içimize döner, kendimizle yüzleşme cesaretiyle sevgimize sarılırız.

Bu cesaretin sancılı yolunu seçmeyi reddetmek, , kendimizle yüzleşme cesaretini gösterememek ise , sürekli dillendirilen sevginin teoride kalıp, pratiğe geçememiş olmasıdır aslında. Suçlayıp kaçanlar, sahte huzurunda beklentisi kadar sevme yanılsaması olanlar; kendini ifade edip de her şeyi göze almışlara yakışmazlar bir anlamda.

Sevgi için bile kendini kabule geçmeyen insanın, bir başkasını tüm gerçekliğiyle kabul etmesi mümkün müdür?

Kaçak oynayanın bir gün kaçması şaşırtıcı mıdır? Kçarken , aslında sizin O’nu bıraktığınız suçlaması ciddiye alınmalı mıdır?

Yüzleşmekten kaçan, kendinden kaçıyordur. Unuttuğu şey ise, insanın sadece kendinden kaçamayacak olması, gittiği her yere kendini de götürme zorunluluğu gerçeğidir.

Hayatınızda, kendiyle yüzleşmeyi, kendini ve sizi kabul etmeyi, hem sizi hem kendini kabul eden, gerçekleri görüp doğru yorumlayabilen kişiler olsun. Birbirinize sarıldığınızda, ikinizin de göğsünüzün sağdaki boşluklarına denk gelecek, çift taraflı atan kalplerin gücüyle ruhlarınız sevgi, şefkat ve huzur bulsun.