Sevgi Tanımımız ve İlişkiden Kaçamayışımız
İnsan tanımak zor zanaat. Kendini gizlemek ve içindeki gerçekliği maskelemek ise bazılarının en kolay yaptığı iş .İnsan olarak içimizdeki iyi ve kötünün dans ettiği yerdeyiz her daim. Her şeyinizi anlatsanız bile, illa sakladığınız yanlarınız hep var. Kimileri daha çok çıkarır gerçek kendini, kimilerinin ki yıllar alır, şaşırırsınız, ’hiç mi tanımamışım ‘diye. Muhtemelen aralarda görmüşsünüzdür de, bir nevi perde indirmeyi seçmişsinizdir gözünüze. Yakıştıramamışsınızdır yada ne o sevdiğiniz kişiye ne de çoktan sevmiş olma yanlışınıza. Karşınızdaki ise sevginizin çoktan farkına varmış, bu yanlış bağlanmada kendinden çok fazla emin hala gelmiş, artık sizi tüm zerrelerinize kadar ele geçirdiğinin özgüveniyle, içindeki kötüyü umarsızca çıkarmaya başlamıştır. İşte kendini vazgeçilmez görme, karşındakinin sevgi ve hoşgörüsünü kullanarak artırılan dozla manipüle etme bağımlılığı burada boyut atlar. Gözdeki perde kalktığında yaşanan çatışmaları, bazen öfke bazen aşırı ilgi manipülasyonu kullanarak bertaraf ettiğini ve hep edebileceğini düşünen o kişi, zanneder ki susturduğu anlar galip geldiği anlardır. Sevgide galibiyet ve mağlubiyetin olmadığı gerçeğinden bihaber oyunlarına devam eder.Karmaşık mesajları susarak irdeleyen, gerektiğinde yardım alarak uzaktan bakmayı becerebilme cesaretini gösteren kişi ,manipülatörün oyun alanından çıkar.Çatşmanın sonlandığı süreçte arabanın panoramik camından bedenini çıkarıp naralar atan manipülatör ,bilmez ki artık direksiyondaki kendisi değil, oynadığı kişidir ve keskin bir frenle bir anda o arabada bile olmayacaktır artık.
Burçin Kızak