Blog

Teki Kaybolan Çorap


Gün gelir aklın fazla gelir,gün gelir aklını kaybettiğin kısmını bıraktığın yerde bulamaz ,talan edersin ortalığı.Koyduğun yeri bellemişsindir güya ama teki kayıp çorap gibi arar durursun.Kaybettiğin parçayi bir süreliğine kalbine emanet ettiğini unutmuşsundur çoktan.Duygularına sızmış akıl parçası bu en lazım olduğu zaman çıkmaz ortaya.Yıllar sonra varlığını bile unuttuğun o çorabın diğer tekinin hiçbir önemi kalmadığı gibi elindekine bakarsın bir anda,çünkü diğer teki çoktan atmışsındır hayatından.Yine bir işe yaramazİki tekin bir çift oluşturması ve o tamamlanma hissi için hayat boyu bitmeyen ,kaybolanı arama peşindesindir.Neden iki çorap da aynı olmalı oysa?Farklı teklerin getirdiği umursamazlığık, sadece tekini giyip çıkma özgürlüğünü kim elinden alıyor?Bırak bazenakıl gitsin, bazen de duygu.Tamlık kimde var ki,sana dayatılmış olanı doğru sanıyorsun?Elbet zaman zaman doğru çift elinden geçecek.Bazen birinin rengi solacak,kenarından yırtılacak,ikisini de atacaksın çöpe,kurtulmak iyi gelecek aşınmış,yırtılmış çoraplardan.Çok mu rahatsız oldun tek çorapla gezmekten, çıkar at o zaman ikişsini de .Çıplak ayakla gezmenin ,taşı, suyu, toprağı,çimi hissetmenin keyfini çıkar.Üşüyünce, rahatsız olunca illa yeni bir çift alıp giyeceksin ayaklarına zaten.Bazen dendesizlik ,tam da ihtiyaç duyduğun denge olabilir.Her şey hep tam olsa, ne amaç için koşulur ki bu anlamı meçhul dünyada? Her daim güçlü olmak , ayakta sapasağlam durmak, hep yapabilen ,hep başaran olma etiketini üstünde taşıyan, sorumlulukları beynindeki excelde tik atarak yataktan kalkan, gece uykuları çoktan yalan olmuş insanların tükenme zamanları ve halleri nasıldır bilirsiniz.Herkesin her şeye hakkı varken , yoruldum deme hakkı yoktur , bitiremedim , yapamadım deme özgürlükleri ima bile edilemez.Hayat istediği gibi istediği yöne akar ve herkes olduğu kadarla yan yatarken , bu insanların oturmaları bile hak görülmez.Nasıl tanıttıysan kendini ,öyle kabul edilirsin. Saygısıza, tembele, baştan savma iş savuşturana ;öyledir deyip geçerler de; bir kere yanlış ,hata, geç kalma hakkı verilmez güçlüye, disiplinliye, üstüne yük üstüne yük almaya hevesliye. Güçlü kadın olma yolunda kadınlıktan vazgeçilir,duygular yok sayılır. Herkes bu hale imrenir , zirvede erkekleşmiş kadınlar ,erkeklerle mücadele içinde yıllarını geçirir. İş de aile de anlamaz içte kopan fırtınaları,güçlü olmayı bırakmana izin verilmez.Her şey normalmiş gibi yapılır da , durduğun an, gülümsemediğin an, 1 sn duygu yada kırılganlık gösterdiğin an , bunalım yada depresyon derler;ağırlaştırılmış halini kullanmaktan çekinen , neyin var, moralin mi bozuk der.İyice delirtmek isteyen dengesiz davrandığını söyler.Herkesin her istediğini ,istediği gibi yapmaya hakkı olduğu dünyada güçlü kadının hiçbir şeye hakkı yokmuş gibi davranılır . sonunda kendi yolculuğu için durur düşünmeye başlar, yolunda ona ayna olacak olana anlatır derdini . Süreç sonunda hiçbir şeye zorunlu ve bu kadar şeyden sadece kendinin sorumlu olmadığının farkına varır. Yarını için , bugünü oturtması gerektiği ,hayatı zorlaştıranın sadece çevresi ve kendisi değil, gerilerden gelen süperegonun kulaklardan gitmeyen yankısı olduğunu anlamıştır.Kulağını o seslere tıkayıp , kalbinin sesini sonuna kadar açar.Hayat işte o orda, tekrar yaşanası hale gelmiştir.Ezberleri bozalım kadınlar , güçlüyüz zaten biliyoruz ama kırılgan olma hakkımız da var.

Burçin Kızak