Blog

Sevgi ve Aşk'ın Tanımı


‘Sevgi nedir?
Aşık olduğumu nasıl anlarım?
Beni gerçekten seviyor mu?

Bu tip cümleler danışanlardan çoklukla gelir seanslarda. Kişi sürekli bir sorgulama içindedir, mutlu olduğunu hissettiği zamanlarda bile kafasının içindeki kuşkuyu bir kenara bırakmakta zorlanır. Hep tetikte, hep kendi düşüncelerini destekleyici bir davranış aramakta ve kehaneti doğrulamak için cımbızla çekeceği bir cümle, haklı olduğunu ve korunması gerektiğini kendine doğrulayacak bir davranış beklemektedir. İçinde bulunduğu şüpheci durumu destekleyici bir hareket gördüğü anda yapıştırır yargıyı hemen; ‘sevse böyle davranmazdı.’ Çünkü sosyal medyada ‘sevgi ve aşk nedir?’i sorgulatmış, dinlediklerinden karşı tarafın davranış ve sözlerinde, bu tanımlamalara uygun örüntüler bulamamıştır.

Kimi sever, kime öfke duyarız? Kim bize iyi gelir ve yanında olarak huzurlu hissederiz? Kimlerin yanında rahatsız olur, o ortamdan hemen uzaklaşma gereği hissederiz? Sizce bunu arama motorlarına yazarak cevaplayabilir miyiz?

İlişki iki kişi arasında yaşanır. İki farklı kişi, bambaşka dünyalara doğmuş, bambaşka ebeveynlerin geçmişlerinden getirdikleri öğretilerle yetiştirilmiş, farklı ortamlarda eğitim görmüş, bambaşka çevrelerde çok farklı insan ilişkileriyle değişmiş, dönüşmüştür. Her iki insan da bir araya gelene kadar bir çok şey yaşamıştır. Yetiştikleri ailenin sevgi dilini gözlemlemiş, kendi yaşam döngüsündeki ilişkiler bütününde değişirken, ihtiyaç ve beklentileri doğrultusunda yeni sevgi dilleri geliştirmiştir. Ebeveyninin gözlerinin içine bakmış, nasıl davranırsa sevgi alacağını öğrenmeye çalışmış, ihtiyacının karşılanmasını ‘sevilmek’ olarak yazmıştır bir kenara bazen. Kendine bağrılmasını ‘ilgi’ zannetmiştir kimi zaman, başının okşanmasını ise ; ‘şefkat’. İnsanların kendisini onaylamasını ‘sevgi’ olarak algılamıştır, kendisinden başkasına ilgi göstermeyen özel bulduğu kişinin ‘aşk’ ‘ına inanmıştır. Ebeveyninin koşulsuz sevgisini bulamadığı her kişiyi, kendisini yeterince sevmemekle suçlamıştır. Oysa dünyaya getirdiklerimiz haricinde her davranışını hoşgördüğümüz, mutlak sevginin insan doğasını zorladığını düşünememiştir.

İkili ilişkilerde karşılıklı sevgi dillerinin keşfi olmadan, yukardaki soruların cevaplarını arama motorlarında bulmaya çalışmak, karşılıklı konuşmak ve anlaşmaya çalışmak yerine çıkıp da kişinin aradığı, sevgiyi aşkı geniş zamanlı anlatımlarda bulmaya çalışmak nafile. O anlatan kişiye aşık olmak ve onu sevmek gibi bir amacınız yoksa tabii :)

Bırakın herkesin yaptığı konuşmalardaki tanımları, o tanımlar o kişinin sevgi ve aşk tanımı. Dünyadaki milyarlarca insanın bir parmak izinden ayrıştırabilecek biriciklikte olduğunu hatırlayın, genetik biliminin, sizin ailenizle nasıl bağ kurabildiğini düşünün. Sizde ve sevdiğinizde nasıl kendinize dair , sırf sizlere özel kişilik özellikleri ve mizaç, karakter, kültür yapılandırmaları olduğunu kabullenin. Önce kendinize sonra partnerinize sorun bakalım, ‘sevgi ve aşk’ ın tanımı sizde ve O’nda nedir?

Kendinize tekrar edin sonra hangi davranış ve cümleler , hangi bakış size bu duyguları hissettiriyor? Arama motorlarından medet umarak, saatlerce bu konuda konuşanları dinleyerek vakit kaybetmektense, kendi kendinize çıkarımlar yapıp, sorular içinde boğulmaktansa, ilişkinize özel tanımlarla derin bir nefes alabilirsiniz.

Nereden başlayacağınızı bilemiyor, bu konuları açmak bile anlaşılamama korkusu yaşatıyorsa, halının altına süpürülmüş kaygılar bile tarafınızdan huzur gibi algılanıyorsa, konuşmaya başlamak için bize gelin. Bazen çok birikir konuşulacaklar, yanlış anlaşılmaktan korkar insanlar, kırmak istemez partnerini, konuşunca üzecekmiş her şey bir anda son bulacakmış gibi gelir ama ne son bulmasına hazırdır ne de daha fazla bu belirsizliğe tahammülü vardır. Bizler burada devreye girer, sizlere bu süreçte yol arkadaşlığı yaparız. Çok sevilip, bu sevgiyi kabul etme gücünüzü içinizde hissetmeniz dileğiyle…